MOTOSİKLET FREN TEKNİKLERİ

MOTOSİKLET FREN TEKNİKLERİ

ÖN FREN:























Yukardaki resimde tutuş şekli en doğru olandır.
Her motosiklet için genel olan geçerli iki nokta vardır:

1. Ön tekeri kitlerseniz oyun sona erer.
2. Sert frenleme korkusu!


Değişik şartlarda aşağıdaki egzersizleri yapıp ustalaşmak şarttır.

. Yumuşak hareket
. Acil durum frenlemesi
. Islak ve kuru zeminler
. Motorunuz yüklü
. Yolculu sürüş

Şunu anlayınız:

Frenleri yeterince hızlı kavrayıp sıkınız ama en son noktalarına kadar kazıklamayınız, yumuşak-sert-yumuşak.




Frenler açıp kapatma düğmeleri değildir. İnce bir şekilde yumuşakça kullanılmalıdır. Bileğiniz yere paralel durumda elcik tutulurken fren kolunu kapmayın, parmaklarınızla nazik bir bayanın elini sıkar gibi sıkın.(Daha doğrusu sıkmayın parmaklarınızla okşar gibi ezin).Frenleri debriyajla birlikte kullanmayı adet haline getirin. Debriyajsız fren durma mesafesini uzatır. Bilhassa ön fren yapınca gazı tam kapamamışsanız, iki yada tek parmak kullanımında yeterince usta değilseniz bu olabilir, arkayı patinaja sokarak kazaya sebep olabilirsiniz.

Şehir içi yoğun trafikte kullanırken iki parmağınızı sürekli fren kolu üzerinde tutun. Bu reaksiyon süresini kısaltır. Ancak iki parmakla ani fren yapınca gazın kapandığından emin olunuz.

Yarışlarda sert ve geciktirilmiş frenleme iyi bir tur zamanı için gereklidir. Ancak caddede ki normal sürüşlerde iyi bir fikir değildir. Eğer yarış pistinde yarışmıyorsanız zamanında fren yapıp istenilen sürate düşün. Takiben hafif bir gaz verme de motorun süspansiyonlar üzerinde yerleşmesine ve ağırlığın hafifçe arkaya kaymasına sebep olur. Asla trafikte arka tekeri kaydırarak daralan açılı virajlarda motorun burnunu çıkışa çabuk döndürmeye kalkmayın. Sadece kendinizin değil başkalarının hayatını da tehlikeye atmış olursunuz. Yarış pistinin zemini, kullanılan lastikler yarış için geliştirilmiştir. Normal caddelerin gözenekleri lastik, yağ ve mazot atıkları ile tıkanmış olduğundan tutma gücü azalır. Ayrıca yarış motorlarını soğuk asfaltta kullanmak kazaya davetiyedir.

Ön fren kullanma şartları:

Onları kapmayın, kapar gibi kavramayın, bu motoru dengesizleştirir ve süspansiyonlar dibe vurursa ön fren kilitlenebilir.


Motor dik durumda freni kullanın. Virajda yatmışken kullanmak motoru dik pozisyona getirir ya da ön tekeri kilitler.

Freni çok geç bırakmayınız.

Yumuşak ve kademeli artışla sıkmak yoldaki hedefiniz olmalıdır.

Freni yumuşak ve kademeli artışla istenilen noktaya bir kerede sıkın. Pompalama gibi hareketler yapmayın. Süspansiyonlar otursun, yerleşsin ve süspansiyonun yavaşça rebound (geri sekmesi) için sonunda freni gevşetiniz.

Şunu deneyin, 55km den yürüme hızına düşecek şekilde freni sertçe sıkın ve sonra tekrar debriyajı usulüyle bırakarak sürüşe devam edin. Eğer yukarıda anlatılan metotlara uyduysanız motor bu işlem sırasında sarsılmadan hareket ediyor olacaktır.

Virajlarda frenleme:




Viraj dönmede anahtar hareket yaklaşmadan motorun süspansiyonlarının üzerine yerleşmiş olması gerektiğidir. Yani frenleme işini bitirmiş ve doğru hıza inmiş olarak viraja giriyor olmanız demektir. Ağırlığınızın hafif bir gazla geri verilmiş olması demektir. Frenleri ani sıkma yada ani bırakma, gazın veya debriyajın sert kullanımı, beceriksizce vites değiştirmeler lastiklere binen yükü değiştirerek motorun dengesini bozar. Ne olursa olsun ön ve arka süspansiyonların dengeli tutulmasına dikkat etmelisiniz.



Bir viraja yaklaşırken frenlerin tek bir işlevi
vardır; motorun doğru hıza getirilmesidir.
Gidona viraj için kontra basmadan önce
frenlemeyi tamamlamış ve hafif gazlamaya
başlamış olmanız için iki neden vardır:

Süspansiyonun doğal durumuna gelmiş olması ve hafifçe arkaya doğru basılmış olması, hafif gazlama bunun içindir. Bu durum çatalların normal statik bükülmeleri veya hafifçe boşalmış olması halidir ki cadde kullanımı için ideal durum budur. Ön fren basılı ve ağırlık önde durumda çatallar basılmış olur, rake açısı azalır ve gidon ağırlaşır ve doğru tepki vermesi azalır. Bu durumda motor dikleşmeye ve dümdüz gitmeye çalışır.

Ön tekerin iki görevi vardır. Motora yön vermek ve motoru durdurmak. Normal süratlerde hafif frenlemelerle ve hafif yatış açılarıyla bu iş yapılır. Ancak sürat arttıkça ve siz daha fazla yatırma açılarını kullanmaya başladığınızda motoru yönlendirme görevi olan ön tekerdeki yükü arttırmaktasınız. Bu anda bir de frene basarsanız durum iki bileşenin lastiğin yolu tutma gücünü aşıp ya ön teker kilitlenmesi yada ön tekerin kaymasına sebep olacağı bir noktaya gelir. Bu durum kaza demektir.

Günümüz modern spor motosikletlerinin düzgün yüzeylerde ön tarafının viraj alırken kontrolden çıkması neredeyse imkansız gibidir ancak:

. Hala frenlerdeyseniz. (Frenleme devam ediyorsa).
. Aşırı yatırma açıları kullanarak dönüyorsanız. (Bu şartlarda iki lastikte tutmayı bırakabilir)


Viraj devam ederken motoru gazı kesmeden gerekli güçte tutmak önün yükünü azaltır ve motorun yönlendirilmesini kolaylaştırır ve arka tekerinde hafif sürüklenmesine vesile olarak virajları daha dar açıyla dönmenize imkan verir. Arkanın kayması zordur ancak siz:

. Yoğun bir şekilde arka freni sıkılı tutuyorsanız.
. Gaza fazla basıp tekere spin attırıyorsanız (kaygan zeminde güçlü motorları bekleyen, gazı çok sert kullanırsanız veya debriyajla dikkatli değilseniz oluşan durumdur.)
. Yatış açınız çok fazla ise veya zemin kaygan ise.


Genelde çok yüksek yatış açılarında ve zayıf yol yüzeylerinde bile arka teker lastiğiniz problemsiz yol tutmasını bozacak güçlerle baş edecek vasıftadır. Debriyajı yavaş bırakınız, şanzıman hızlanmak içindir, durmak için frenler kullanılır. Aşırı bir şekilde motor frenlemesi (kompresyon fren) yapmaktan kaçınınız.

Hızlı kullanımlar da frenleme gücünüzü ve durma mesafenizi dikkatlice hesaplayın. Yanlış hesaplarsanız sonunda kendinizi frenleme kuvvetinizi kademeli olarak artırıyor bir durumda bulabilirsiniz. Genelde bu durum çok sert ve maalesef çok geç frenlemedir. Zamanında fazla bir kuvvetle sıkmak, geç olarak fazla bir kuvvetle fren sıkmaktan iyidir. Hızlanmanız her zaman mümkündür fakat virajların içinde yavaşlamak çok zordur.

Her şeyi yanlış yaptığınız durumlarda:

Genel olarak motoru boşta gider duruma düşürecek oranda gaz kesmeden motoru daha fazla yatırın. Bu esnada ağırlığınızı hafifçe arkaya kaydırmak ön tekerin yön verme işlevine yardımcıdır. Ayrıca hafifçe gazlamak motoru kaldıracağı için yatma mesafesini artırabilir. Ancak bunu uygulamak çelik gibi sinirler ister.

Motoru kaldırın, düz bir hatta frenleyin ve tekrar yatırın. Bu hareket toplam 1-2 saniyede tamamlanmalıdır. Bu usul tavsiye edilendir ama yeterince boşluk varsa belki zaten dönebilirdiniz.

Her iki freni de yavaşça sıkın. Ancak bunu yaparken çok dikkatli olun çünkü yatmış bir motorun lastikleri tutma güçlerinin çoğunu motoru döndürebilmek için kullanmaktadırlar.

Yarışlarda ön fren sertçe sıkılı ve arka teker adeta havada viraja girilir(trail braking) ve arka fren apekse kadar kullanılır. Bu teknik sadece pist içindir. Lastikler ve pist yüzeyi özel bileşimlerden yapılmıştır. Karşı trafik diye bir olgu söz konusu değildir. Motorlar da özeldir ve sürücüler mükemmel zamanlama yapan profesyonellerdir.

Özetlersek:

Frenlere yumuşakça ve basıncı kademeli olarak artırarak basınız.

Frenlerin kilitlenmesi maksimum sıkmanın bir sonraki evresidir. Bu noktayı biliyor olmanız şarttır. Şayet ön freni kitlerseniz derhal bırakın ve hemen tekrar kilitlemeden sıkın. Arka freni kilitlerseniz iyice duruş süratine düşene kadar bırakmayın. Bırakırsanız high-side kazaya sebep olur.

Arka frende gereklidir ancak ona öncelik vermeyin. (Arka teker tambur fren olan veya rake açısı ve aks aralığı fazla motorlarda bu geçerli değildir.)

Frenleri bırakırken de dikkatli ve sıkma hızınızdan daha yavaş bırakınız. Süspansiyonların aniden boşalmasına ki bu ön tekerin geri sekmenin üzerinde boşalmasına sebep olur. Bu hareket motorun yönlendirilmesinde problem yaratır.

Ön fren sıkılı motoru döndürmek için bayağı güç harcamanız gerekir, ön freni bıraktığınızda da motor aniden döner ve viraja girer. Buna hazırlıklı olunuz ve freni yavaşça bırakarak dönüşün yumuşak olmasına dikkat ediniz.

Tam gazla yada ön fren sıkılı virajlara girmekten sakınınız.

Fren kullanmadan gazı kapatarak süratinizi düşürdüğünüz durumlar sizin belli bir sürate inmenize yol levhalarının, işaret noktalarının çok öncesinde başlamanızı gerektirir. Bu durumda arkanızdaki araçların yavaşlayacağınızı tahmin etmesi çok zordur. Dikkat ediniz ve yavaşlamayı çok erkenden başlatarak durumu abartmayınız.

Lastik patlaması durumunda frene hemen dokunmayınız. Hemen gazı keserek motoru düz bir hatta tutmaya çalışınız. Servis yoluna girdikten sonra sağlam lastiğin frenini kullanarak durmaya çalışınız. Patlayan lastiğin freni kullanılmamalıdır.

ARKA FREN:





Arka frenin önemi:

Ön frenin motor durma gücünün esasını teşkil ettiği doğrudur ancak arka freninde devreye girmesi daha düzgün ve daha kısa mesafede durmak demektir. Bazı durumlarda(dönüşlerde) gazı kesmek yada ön frene müracaat yerine arka freni kullanmak şase üzerinde daha az etki yaparak sizi dönüş hattında tutacaktır. Arka freni doğru kullanabilmek için pedalının doğru ayarlanmış olması gerekmektedir. Pedal rahat oturuş pozisyonunda iken ayağınızın birkaç milimetre altında olacak şekilde ayarlanırsa bu sizi garip oturma şekillerinden ve/veya kullanım zorluklarından koruyacaktır.





Dönüşe girerken ön freni bırakıp motoru yatırmadan arka freni bırakmayın. Bu hareket ön fren bırakıldıktan sonra önün kalkmasını ve dönüş kuvvetlerinin çatalları sıkıştırmaya başlamasından önce ön tarafın kalkmasını engelleyecektir. Gazı açar açmaz eğer hızınız fazla ise arka frenle hızınızı ayarlayın. Gazı kapatmak önü aşırı yükler ve dönüş açınızı genişletir ama arka freni kullanmak hattınızı daraltır sizi virajın içine çeker. Fazla fren ve gaz kullanmaktan kaçının sadece ön tekere ağırlık bindirmemek için yeterli olacak gazı verin.

U dönüşü yaptığınız düşük hız manevralarında ve hat aralarından süzülme sürüşlerinizde motorun dönen kısımlarının açısal ivme etkileri sizin dengede kalmanızı sağlar. Bunu arka freni kullanarak ve debriyajı hafif kaydırarak devir tutturmak suretiyle kendinizin lehine bir avantaja çevirebilirsiniz. U dönüşlerde arka freni bırakarak mı yoksa debriyajı kaydırarak mı(kavrama noktasında tutup hafif ileri geri hareketler yapmak) size ve motorunuza uygun denemelisiniz. Genel olarak yeterli devir ve debriyaj kaydırması şasenin düzgün ve hareket halinde kalmasına yeterlidir. Burada hız arka frence düzenlenmektedir. Bu teknik debriyaj balatalarını ve arka fren balatalarını aşındıracağı için bu parçalar sıkça kontrol edilmelidir.

Yokuş aşağı dönüşlerde gaz açıkken arka fren bilhassa uzun dönüşlerde çok fazla hızlanmayı önler. Düz dönüşlerde gazı ön tekerin yükünü azaltmak için mümkün olduğunca çabuk açarken hızınızı arka freni kullanarak kontrol edin. Yokuş inişlerdeki dönüşler ön tekeri yüklerler ve sizin virajı açık almanıza sebep olurlar. Ama gazı açık tutarak arka freni kullanmak motordaki ağırlık dağılımını daha birbirine yakın(ön ve arkanın) tutarak size daha iyi bir hatta kalma imanı sağlayacaktır. Pratik ve denemelerle arka freni kullanan ayağınızın iyice ustalaştırılması, hassaslaştırılması size güven verecektir. Böylece motorunuzu sarsmadan, güvenle kullanabileceksiniz. Bu teknik sizi birçok endişe verici durumdan kurtaracaktır.

Arka frenin diğer kullanım alanları:

1)Traksiyonu kontrol etmek.
2)Viraj öncesi süspansiyonların oturmasını sağlamak.
3)Kapanan virajlarda viraj çizgisini daraltmak.
4) Motor yatış alanını genişletmek.


Not: 4. maddenin açıklaması: Motosikletler gaz verilince süspansiyonlarının üzerinde yükselirler. Bu da sürücüye ilave bir yatırma alanı sağlar ancak virajda yatmış vaziyette iken hızlanmadan gaz vererek yükselmenin yapılması arka fren kullanımı ile olur.


ACİL DURUM FRENLEME TEKNİĞİ

Acil durum frenlemesi maksimum frenlemedir. Yani tekerlerin kilitlenmesinden bir evvelki safhadır.

Motor sürüşünde gazın kullanımı ne ise ön frenin kullanımı da hatta motor üzerindeki ağırlık aktaran hareketlerinizde odur. Aynı hassaslıkla yapılması gereken hareketlerdir. Bunun içinde önceden her şartta denemeler ve çalışmalar yapılarak kumandalar üzerindeki hakimiyet %100 noktasına ulaştırılmalıdır. Kasılı bir tarzda motor sürüşü yapılamaz. Ne kadar rahat ve gevşek bir durumda olabilirseniz yüksek süratlerde bile motorun üzerindeki hakimiyetiniz o kadar kolay ve fazla olacaktır. Aslında frenlerin doğru ve hassas bir şekilde kullanımı gaz kullanımından daha önemlidir diyebiliriz. Bilhassa ön frenin, ağırlığı öne transfer işlevi ön tekerin yol tutumu üzerinde fevkalade önemli bir rol oynar. Şayet bu transferi çok hızlı ve aşırı yaparsanız arka lastiğin yol tutumunu zayıflatırsınız. Neredeyse üzerinde hiç ağırlık kalmayan arka teker yönlendirme aksı üzerinde yanal dönüş yapmak isteyecektir. Ayrıca motor ağırlığını öne çok hızlı vermek ön tekerin yol tutumunu kaybetmesine de sebep olabilecektir. Yine ön süspansiyonları sonuna kadar bastırmakla da kasisler için bir sıkışma rezervi bırakmamış olursunuz ve motor ağırlığı ön taraf üzerinde tam yerleşmeden ön teker ve ön süspansiyonlardan maksimum güç isteme durumunda kalırsınız. Yine ön fren sıkıldığında rake açısı değişeceğinden aks mesafesi kısalacaktır. Aniden ve sert sıkılması durumunda birden kısalan aks mesafesi motorda çok sert bir dönüşe kaçma isteği ve yine aniden bırakıldığında da aks mesafesi birden uzayacağı için dönüşe karşı direnç gösterme eğilimine girecektir.

Aslında frenleri de gaz kolu gibi motorun hızını kontrol eden aletler olarak düşünmekde fayda vardır. Dönemeç çıkışlarında gazın kontrolü neyse hız ayarlaması açısından dönemeç girişlerinde de frenleri düzgün, yumuşak tarzda kullanmak da odur. Burada öğrenilmesi gereken frenleme sürecinin sonuna yaklaşıldığının bilinmesi, tekerleri kilitlemeden maksimum frenleme alışkanlığının kazanılmasıdır. Bu da pratik yaparak olur.

Ön freni ya tam sık yada tam bırak şeklinde kullanılması gereken bir alet olarak düşünmeyiniz. Fren kolu elinizin içinde gereğince sıkılmalı ama darbe vurur şeklinde değil, hassas bir kavrama ve sonra yeterince hızlı, kademeli ve kesintisiz baskılar uygulamak şeklinde olmalıdır. Aynı durum ayakla kullanılan arka fren içinde geçerlidir ancak ön fren durdurma gücünün %70ine sahip olduğundan sonuç olarak çok daha fazla önem kazanmaktadır.

Acil bir durumda önünüze aniden fırlayan bir araba karşısında fren mi yapmalı yoksa kontra basıp müsait olan tarafından geçiş mi yapmalı diye karar verebilmek için önce arkanızdaki trafiğin durumundan da haberdar olmalısınız. Şayet arkanızda yakın takip eden bir araç varsa ve sizde bunu aynalardan kontrol etmediyseniz tam önünüze araba fırladığında bunu zaten düşünecek vaktinizde olmaz. Esasen aklınıza da gelmez. Tabi devamlı ileri bakıp durum değerlendirmesi yaparak sürüş yapıyor olsaydınız aniden önünüze fırlayacak bir tehlikeyi de muhtemelen daha önceden fark ederdiniz. Çevrenizi sürekli taramak, arkanızı aynalardan kontrol etmek ve bu şekilde muhtemel tehlikelerden kaçış planlarınızı yapmak sürüşün olmazsa olmazıdır. Açıkça söylemek gerekirse motor sürerken yada araba kullanırken hayal kurmayınız. Sürekli sürüşe yoğunlaşınız.

En kısa zamanda ve mesafede durmak iki fren birden kullanılarak olur. Ön frene kademeli olarak güç uygulanmalı, ani darbe vurur şeklindeki sıkmalardan kaçınılmalıdır. Bu frenleri kilitlememek içindir. Arka frene daha sıkı güç uygulayarak, kilitlemeden, böylece iki frende kilitlenme noktası sınırında tutularak en çabuk durma sağlanır. Bunun çalışmasını boş bir alanda, kuru ve ıslak zeminlerde ve kasisli yüzeylerde yaparak kontrolünüzü mükemmelleştiriniz.

Bazı anlar olur ki frenlemek yerine kontra basıp tehlikeyi savuşturmak daha güvenlidir. Arkanızdaki trafik ani duruşunuzda size sorun olacaksa ve kontra kıvırmakla sıyrılabilecekseniz, kıvıracağınız alan buna müsaitse kontra basıp geçin ama frenlerdeyken kontra basılmaz. Kontra ile tehlikeyi bertaraf ederken frenleri bırakmış olmanız şarttır. Şayet kıvırıp engelin etrafından dolanmak yerine fren yapacaksanız arkanızı aynalardan sürekli kontrol ederken frenlemek adına ne bulursanız kapar gibi dengesiz bir refleksler gösterme durumuna da girmeyiniz. Çalışmalarınızda yaptığınız gibi frenleri çok düzgün bir tarzda kullanınız. Pratik yapmak, çok pratik yapmak bu işin anahtarıdır.

Acil durum frenlemesi yatmış durumda yapılmaz. Bilhassa ön teker kitlenerek kayar. Önce motor dik duruma getirilmeli ve hemen arkasından maksimum frenleme yapılmalıdır. Bu frenleme esnasında ön freni sıkaraken gaz kolunu tam bırakmaz ve bunun farkına varmazsanız, şayet bacaklarınızla motoru sıkı tutmayıp kollarınıza yük bindirirseniz genellikle farkına varamazsınız, ön teker kontrolü kaybolur ve kendinizi aniden yerde bulursunuz.


FREN SİSTEMLERİ

Fren sistemleri değiştikçe onları kullanma teknikleri de değişmektedir. Bir motordan inip farklı sistemi olan başka bir motora bindiğinizde fren alışkanlıklarınızı tekrar gözden geçirmeniz gerekir. Neticede tüm sistemler motorunuzu kontrol altında tutmak için düşünülmüş teknolojilerdir.

Bağımsız Ön/Arka fren sistemleri:

Temel fren sistemidir ve tamamen sürücü tarafından harekete geçirilir. Bugün birçok motorda hidrolik sistemle harekete geçirilen ön ve arka disk sistemler ve az bir sayıda tamburlu arka fren sistemleri mevcuttur.

Bağımsız frenler sadeliğin avantajına sahiptir, düşük masraflıdır ve en kısa sürede duruşu sağlarlar. Sürücüye değişik durumlar için değişik alternatifler sunarlar. Mesela yağmurlu havalarda yada yolculu sürüşlerde sürücü daha fazla aska fren kullanma imkanına sahiptir. Dar U dönüşlerde yada gevşek satıhlı zeminlerde arka fren ön frenden bağımsız olarak kullanılabilir.

Burada ölçü sürücünün ustalığıdır. Ustalık gerektirir. Sadece iki freni de aynı anda uygulamanın yanında her frenin kilitlenmemesi için kendine has baskısını uygulamak da gereklidir.

1997 Kawasaki Concours un durma mesafesi 60mph dan 0 mph a 108.06 ft./36.2mt.

Birbirine bağlı frenler(Linked):

Bağlı frenler ön/arka birbirine bağlı ama değişik tarzda bağlıdırlar. Gold Wing buna tipik bir örnektir. Ön ve arka kaliperler arka frence harekete geçirilir. Arka frene basmakla tek arka fren kaliperi artı iki ön kaliperden birisi harekete geçer. Orantılama vanası fren basıncının takribi %70 ni ön frene %30 nu arka frene yönlendirir. Ön freni sıkmak ise entegre sistemden bağımsız olarak ön frenin diğer kaliperini devreye sokar. Bağımsız ön/arka fren sistemlerinde olduğu gibi, arka ve ön frenin basılması ve tam frenleme sürücüye bağlıdır.

Bu sistemin avantajı panik frenlemede arkaya basılınca her iki freninde devreye girmesi ama buna karşın arka frenin önden bağımsız kullanılamamasıdır. Dar U dönüşlerde bu tip motorlarda arka fren kullanılmaz ve tamamen debriyajı kavrama noktasında tutarak ve debriyaj gaz kombinasyonu ustalığı ile dönüş yapılmaya çalışılır. Mıcırlı, gevşek stabilize yollarda frenler ön frenin kilitlenip tekeri kaydırmaması için çok yumuşak kullanılmalıdır.

2004 GL 1800A Gold Wing 60mph den 0mph a 121.4ft./40.5mt.

ABS:




Bağımsız, bağlı ve entegre fren sistemleri “anti-lock” yani kilitlenmeyen fren sistemleri olarak ta adlandırılır. ABS tekerin dönüş hızını ölçerek çalışır. Tekerin kilitlenmesine yakın basıncı azaltır, her tekerin sensoru vardır ve bu sensorlar tekerin ekseni etrafındaki(rotasyonel) dönüş süratini ölçerler. Ani yavaşlayan teker kaymaya başlayacak demektir. Kilitlenmesini önlemek için ABS kontrol birimleri tekerin dönüşünü sürdürmek ve yer tutuşunun tekrar kazanılması için anlık(saniyenin bir bölümü) olarak fren baskısını kaldırırlar. Sonra tekrar tam baskı uygularlar, burada sürücü çok agresif baskı uyguluyorsa ABS hızlı atımlarla fren baskısını kaldırıp tekrar uygular. Bu sistemlerde hedef daha kısa sürede durmak değil fakat frenlerin kilitlenip motorun kaymasına sebep olma riskini ortadan kaldırmaktır. Hatta sürücü motorunun yer tutunma kabiliyetinin üzerinde, çok sert fren yaparsa ABS sistemi durma mesafesini biraz uzatabilir.

1998 Honda VFR800FI(ABS siz) 60mph den 0mph 107.9ft./36mt.
2002 Honda VFR800FI(ABS li) 60mph den 0 mph a 119.5ft./40mt.

Kombine ABS Frenler:




Hem ön fren ve hem de arka fren tek bir ABS li hidrolik kontrol birimine bağlıdır. BMW R1150 RT de olduğu gibi. Tüm BMW ler de bu güç destekli sistem vardır. Sürücü fren elciğine baskı uyguladığında elektrikli servo pompalar harekete geçerler ve kaliperlerdeki basıncı artırırlar. Tam entegre sistemlerde ya el freni elciğinden yada ayak freninin pedalından(peginden) iki teker üzerindeki tam frenleme işlemi kumandası verilir. BMW sisteminde ayrıca uyarlayıcı bilgisayar vardır. Ön ve arka tekerdeki kaçmadan motorun nasıl yüklendiğini anlar. Örneğin yolculu durumda bilgisayar ilk frenlemede arka tekerin yer tutumundaki artışını sezer ve frenlemede arkaya daha fazla ağırlık vermeye başlar.

Güç destekli entegre ABS sistemleri neredeyse kusursuzdur ancak yine de sürücünün dikkat etmesi gereken tarafları vardır:

1. Motor çalıştırılırken frenlere dokunulmamalıdır. Bu sistem hatasına sebep olabilir.
2. Dar dönüşlerde arka frenle yapılan dönüşü daraltma işlemleri yapılmamalıdır çünkü arka frene basınca ön frene de basmış oluyorsunuz. Bu da yavaş hızlarda motorun aniden durmasına sebep olabilir.
3. Bu sistemler akü voltajlarına karşı çok duyarlıdır.

Kısmi Entegre ABS Sistemler:

BMW bazı modellerinde kısmi entegreli ABS sistemin ide üretmiştir. Bu sistemde ön fren elciği hem ön hem de arka kaliperleri harekete geçirir. Tam entegre sistemlerin aynısıdır diyebiliriz. Ancak fark arka fren pedalındadır ve bu pedal sadece arka fren kaliperini harekete geçirir. Ön fren güç yardımcısı işlemi sırasınca ABS tam devrededir. Bu sistemin avantajı dar alan U dönüşlerde arka freni kullanma imkanı vermesidir.

Son gelinen noktada entegre ABS güç destekli fren sistemlerinden bağımsız ABS fren sistemlerine dönüş yapılmaktadır.

ASC (Automatic Stability Control).

Birçok sürücü ani gaz verme esnasında, kaygan zeminden kaynaklanan ve kontrolü zor olan arka tekerleğin istem dışı patinajı ile karşılaşmıştır. Özellikle virajlı yollarda böyle bir durumla karşılaşıldığında ciddi tehlikelere maruz kalınabilir. BMW Motorrad, Integral ABS'yi tamamlayan ve motosiklet kullanımını daha da emniyetli kılan yeni bir çekiş kontrol sistemi geliştirdi: ASC (Automatic Stability Control). ASC, motosiklet sürüş emniyeti ve teknolojisine ilk kez BMW Motorrad tarafından kazandırıldı.

ASC, arka tekerleğin ön tekerleğe kıyasla daha fazla dönmesini engellemektedir. Doğal olarak, fiziksel limitlerin çok fazla aşılması ASC'ye rağmen tehlikeli olacaktır. Her durumda, yol koşullarına uygun hız limitlerinde kalmak, kaygan zeminden kaynaklanabilecek ani değişimlerin etkisini azaltması konusunda ASC'ye güvenmek doğru olacaktır.

Ayrıca, R 1200 GS ve R 1200 GS Adventure modellerinde "off-road" modu da bulunmaktadır. Bu sayede off-road koşullarında isteğe göre arka tekerleğin patinaj yapmasına kısmen izin verilebilir.

Özetle, günlük motosiklet kullanımında ve özellikle ülkemizin yol koşullarında ASC sürüş emniyetini sağlayan önemli bir sistemdir.

ASC nasıl çalışıyor?
Tekerleklerdeki ABS hız sezicileri sayesinde ölçüm yapılır ve motor yönetim sistemi tarafından değerlendirilir. Eğer tekerlekler arasında hız farkı sezilirse arka tekerleğe giden çekiş gücü azaltılır. Bu esnada ASC kontrol ışığı yanıp söner. Eğer bu elektronik sistem, o anki sürüş tarzına göre (isteyerek "power drift" yapmak ya da yarış pistinde sürüş) devre dışı bırakılması isteniyorsa ASC düğmesi yardımıyla sürüş esnasında bile kapatılabilir.






Aslında işin özetle kavranması gereken;

Fren sistemi ne olursa olsun motosikletin süratini kontrol etmede sürücünün mahareti birinci faktördür. Ne zaman fren yapılacağını ve nasıl yapılacağını bilmek çok önemlidir. Aynı zamanda düzgün fren yapma alışkanlıklarına sahip olmak çok önemlidir, en ileri sistem bile teknik olmamasının yada yanlış sürüş davranışlarının sebep olabileceği kaymaları, savrulmaları önleyemez. (Mesela tam dönüşün ortasında gazı aniden tam kapatmak gibi). Aniden tehlikelerle karşılaştığımızda iyi alışkanlıklarımız bizi bu durumlardan çok fazla düşünmemize bile gerek bırakmadan düzgün bir duruş yapmamızı sağlayarak güvenle çıkaracaktır.

Bol neşeli ve kazasız sürüşler dileyiyle..............

Murat GERGERLİ